top of page

Öz Gelecek

Öz gelecek kişilerin yaşamının hangi döneminde olursa olsun kendini net tanımlayabilmesine ileriye dönük uygun bir plan yapmasına ve hedeflerine uygun bir strateji oluşturup uygulamasına bağlıdır. Öz gelecek aslında kişinin olmak istediği durumu veya vizyonudur. Önemli olan bu çizgiden devam etmek isteyip istemediğidir. Birikimi özetleyen özgeçmiş önemlidir, ama esas olan kişinin neler yapabileceği veya yapabileceklerinden kendine en uygun olanın ne olduğunu belirleyebilmesidir.

Günümüzde şirketler kendini tanıyan ve ne istediğini bilen bilinçli çalışanlar istiyor. Gelecekte olan planlarınızla ilgileniyorlar ve bu planlarınız şirkete neler katacağını merak ediyorlar. Kendini tanımak, hayattan beklentilerinizi iyi bilmekten geçer. Bundan dolayı şirketler kişilerin öz geleceklerine de odaklanırlar.

Özgelecekte Ne Olmalı?

Bundan sonraki hayatınızda yapmak istedikleriniz:

​

  • Açık ve belirgin olmalı,

  • Uçuk hayaller yerine daha çok ulaşılabilir olmalı,

  • Zaman ile planladıklarınız arasında tutarlılık olmalı,

  • Başkalarını değil sizi tatmin etmeli,

  • Yenilikçi olmalı,

  • Net ve sade olmalı,

  • Mutlu olacağınız ve yapmaktan keyif alacağınız işler olmalı.

‘Kendi geleceğini planlamayanlar, başkalarının planlarının bir parçası olurlar.’
–Anthony Robbins

Öz Geleceğimizi Nasıl Yazmalıyız?

Bilgi ve yeteneklerinizi geleceğe uyarlayarak kullanılabilir ve sürdürülebilir kılmalısınız. Kendi becerilerinizin farkına varıp onları nasıl ve nerede, hangi alanda kendinize ve çevrenize en yararlı şekilde kullanabileceğinizi belirlemeniz gerekir. Öğrendiğiniz bilgileri nasıl beceriye dönüştürebileceğinizi iyi tasarlamalısınız. İlgi alanlarınızı mesleğinize göre değil mesleğinizi ilgi alanlarınıza göre belirlemelisiniz. Mesleğiniz mutlu olacağınız, yapmaktan keyif alacağınız işleri kapsamalı. İdeallerini ne kadar popülerlikten ve magazinsel mesleklerden uzak olursa öz geçmişinizi oluşturmak o kadar kolay olacaktır. Size ve işinize neler katacak işveren açısından neler kazandıracak, Ne kadar sürdürülebilir olacak, geri dönüşümü nasıl ve ne kadar süre olacak bunları dikkate almalısınız.

“Eczacılık ne un ticaretidir, ne üzüm ticaretidir, ne de sirke ticaretidir; bir sanattır, bir ilimdir; hastaya bakmak ilminin bir şubesidir. Bundan dolayı eczane, hiçbir memlekette doğrudan doğruya bir ticaret müessesesi telakki edilmemiştir. Çünkü, bütün bir memleketin, hepimizin hayat ve sıhhatine ait bir meseledir.”

Sene 1927, T.C İlk Sağlık Bakanı 4. Başbakanı Değerli Bilim İnsanı Refik Saydam

bottom of page